Gülten Akın Sözleri

Gülten Akın Sözleri

Gülten Akın Sözleri

Ah, kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya

Tanımıyor kimse kimseyi ve kendini tanımak istemiyor. İnsan tanımazsa kendini insan nasıl var olabilir.

Yitirmeli ne varsa, başlamalı yeniden.

Haksızlık nerede olursa olsun, zulüm nereden gelirse gelsin, barışla sevgiyle olmayacaksa ey gerçek sesimiz, ey büyük kavga yankılan dağdan dağlara yankılan dağdan dağlara

Halk birikir cellat ölür, zulüm bir başına kalır, İp çürür, kurşun çözülür.

Dünyanın en kısa öyküsü; sonra, işte yaşlandım. Gülten Akın Sözleri

Sen kendine kurguladın dünyayı, ben kendime sandım.

Yalnızlık bakımlı otlar arasında kendiliğinden açan çiçek.

Yaşamak küçük aldanışlarla güzel, ölümü alın götürün.

Kırılıyoruz ya sen ya ben ya da kırılmışlığımız öyle derin öyle onarılmaz. Bir yol arıyor yüzeye vurmak için bir bahane. Onarılamıyoruz, onaramıyoruz ekimiz görünmeden sen ve ben.

İlk kez bekledim ölümü, dostu bekler gibi bekledim.

Sana büyük caddelerin birinde rastlasam, elimi uzatsam tutsam götürsem. Gözlerine baksam gözlerine konuşmasak anlasan…

Ölümü sevdiği için mi öldürdü kendini, başkasının ölümünü sevmediği için mi?

Yakınımda çok yakınımda sesine konan kuşları duyuyorum. Dokunamadıkça varsın, oradasın elimi uzatsam yok olacaksın.

Aykırı bir sese yeniliyor kocaman sessizlik gelecek gelmiyor.

Başka yaşama kaçtıkça kendinizden, kendinizden dışarıya adandıkça çoğaldı güçsüzlüğünüz tutmadı. Kıskançlık sokaklardaki odalarda sevgi tutmadı yoksul ölümlere öldünüz.

Her şey birikir, sözler, düşünceler ve nesneler biçiminde, her şey birikir.

Her konuşma bir şeyi değiştirir hayatımızda.

Şiir bizim eski suç ortağımız, biz ne işledikse onunla işledik.

Çorbasını büyüleyen biridir anneler hasta yatağımızda elleri yüzleri hoş kokar.

Yanlışa düşmüşüm, özür dilerim diyecek olursa bombanın biri ne ağaç, ne çiçek ne çocuk kim yanıtlar, kim söyleyebilir: bomba yanlışlıktır.

İlginizi çekebilir:  Sıkıntı Sözleri

Ağaçtan maviden denizden uçar kendinden uçamaz kuş.

Bir bile değildim hiç oldum, ne utanç kaldı, ne korku, ne bağ, aşkı istedim. Öyle yürekten istedim, yürek eridi.

Bu hal senin halin değil, bütün gücünü yitirmiş. Bu hal senin halin değil, yaşamanın kendisini yitirmiş.

Bir gün göstere göstere bilediğin bıçak bir gün elini kesecek.

Ben yoruldum gidiyorum, kendi endişeni kendin seç.

İçinden içinden büyür insan bazen kök salar kendi derinlerine.

Seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim. Uyandım bir sabah gibi değil, öyle değil.

Seni sevdim. Artık tek mümkünüm sensin.

Bölüşmek saklamaktan güzeldir, sevişmek kavgadan.

Yorgun savaşçılarız, sevgiler ürküttü bizi. Gülten Akın Sözleri kısa

Çağın en karmaşık yerinde durduk, biri bizi yazsın.

Sen yağmurlu günlere yakışırsın.

Ah, kimselerin vakti yok, durup ince şeyleri anlamaya.

Her şey birikir; gösteren parmaklar, gören gözler, susan konuşan birikir. Yargılarlar davasız dosyasız, silahsız sözcüksüz kansız kavgasız. Dağ mı değil, ova mı, kent mi alan mı değil, bir ülke insan birikir.

İlgiler gündelik giysiyeler gibi eski inceliksiz.

Bu hal senin halin değil, bütün gücünü yitirmiş. Bu hal senin halin değil, yaşamanın kendisini yitirmiş.

Günle yarışan bedenime dokunsam, acıyor mu vurdukları yer eskisi kadar , belki ben alıştım.

Kim açmış bunca okulu, kim basmış bunca kitabı, herkes ama herkes gözleriyle tükürmesini öğrenmiş.

Güzel bir dizeyle yüreği kandırmadan, bu müthiş zevki tatmadan ölüp giden ne kadar çok insan var bu dünyada. Hele zenginler ve daha da zenginleşmek için uğraşanlar!

Benim bir nokta kırılmışlığım gözlerimin ardında büyür durur.

KUM
Bana yaşadığı kentin kumunu gönderen
Bir sevgilim vardı
Bense merak ederdim hep oranın ruzgarını
Uslu mu deli mi sürekli mi
Apansız mı çıkar gökte savurur mu yerden aldığını
Paylastıgımız kentler oldu sonra
Rüzgar usta ben acemi
Esti geçti bir hışımla geldi geçti
Kum doldurdu gözlerimi

İlginizi çekebilir:  Esmek İle İlgili Sözler

Yeni yeni yöntemler buluyor
Dünyanın kiralık beyinleri
Çok paralı efendilerine
Çok yoksul tutsaklar iki dizleri üstünde
Ellerini bir parça oynatmayı düşünmeden
Tanrıya yakarıyorlar

Ikilem

Sundugu en degerli,yaşamın bana
Çoban köpeginin dikenli tasması bir kolye
Kimi kumsaldayım ölü bir deniz kabugu
Kimi kıyı tutmayan deniz oluyorum
Onardım kendimi geri cekilmelerle
Yaşamı da seni de seviyorum.

Yaz geldi sevdigim naftalinli giysilere
Küflenmis turşulara,bozulmuş reçellere
Otura otura kokmuş bilinc uzmanlarina
_Ey kendini kimya sanan o geçersiz kimya_
Aptalıyla aşıgıyla dertlisiyle
Kalem kaşlısıyla,başı bitlisiyle
Naylon çoraplısı uyuz atlısıyla
Yaz geldi Anadolu’ya
Anadolu’ya
Ey kendini kimsa sanan o geçersiz kimya
Sen otur yerinde,sakın kıpırdanma
Bir toplumcu Isa gibi uğra arada bir
Kıyıda dur,ortada bulunmak için sırasında
Mayıs kendi sularından iner Anadolu’ya
Mayıs kendi dağlarından iner Anadolu’ya
Sevdigim,yaz geldi yine

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.