Ne zaman dizlerimin üstüne çökeceğimi hissetsem o an ölmeyi yeğledim.
Ortamlarda yaşı büyük olana değil, karakteri sağlam olana abi deniyor.
Konuşursam çok fazla derinden kimseleri kaldırmam yerinden.
İhanetin nedeni belki nedir bilinmez. Ancak bedeli muhakkak ödenir.
Herkesin bir yarası var. Gece kadar karanlık, okyanus kadar derin.
Saygımızı bozduysak, ağır laf ettiysek vardır muhakkak bir bildiğimiz.
Hani çatır çatır insan kalbi kırıyorsun ya? Dikkat et! O annenin çay takımı değil.
Umuda kelepçe vuramazsınız hâkim bey. Bizler umuda âşık çocuklarız.
Erkek adamlar da bir gün gelir hata yapar. Ama bil ki bu adamlar hiçbir zaman yamuk yapmaz.
Yeri geldiğinde özür dileriz. Ama diz çökmemizi bekleme.
Adam olmayana adamlık yapmak her zaman çok zor gelir.
Bazı insanlar uzaktan sana çok hoş gelir. Ancak ışıltıları yalnızca iç yüzlerini görene kadardır.
Seninle ilgili hayaller kurmak istemiyorum. Seninle bir hayat kurmak istiyorum.
Tilki gibi yavşak bir düşman yerine aslan gibi düşmanları tercih ederim.
İyi insanlar her zaman kaybediyor. Çünkü onlar her zaman adil dövüşüyor.
Adil dövüşenlerin her zaman kaybedenler olduğunu asla unutma.
Bugün eline geçen aşkı harcıyorsun ya beni unutabildin mi bari?
Seni adam sanıp peşinden gelen gölgenin ne suçu var ki…
Etrafındakilere dikkat et. Bazıları şükretmeyi öğretirken bazıları da küfretmeyi öğretir sana.
Herkesin önünde artist hareket yaparsan ıssız yerde özrünün pek bir kıymeti olmaz.
Erkek adam ise kadın her zaman hanımefendidir.
İkisinin ortası olan şeyler bozar insanı. Mesele bizim için ya siyahtır her şey ya da beyazdır.
Birçok insanın düşünmekten bile korktuğu ölüm bizim için bir oyundan ibarettir.
Ben sevda konusunda iki arada kalmam. Ya sevmişimdir ya da silmişimdir.
Kimine göre en kralı benim kimine göre de en yalanı. Lafın kısası adamına göre adamım.
Ben insanları menfaatlerim bitene kadar değil, ömrüm son bulana kadar severim.
Seni şımartacak sevdiklerin olmazsa küçük yaşta kocaman bir adam oluverirsin.
Sen gitmekle eylem mi yapmıştın ben seni unutmakla devrim yaptım. Haberin bile olmadı.
Küfür karaktersizlere yakışır bizlere ise yalnızca sevmek yakışır.
Karanlık geceler bile ismimizi kaybetmeye yetmez. Bir yıldız çıkar aydınlatır tüm gecenizi.
Hangi gruba dâhil olursan ol. Eğer bir duruşun yoksa adamlıktan eser yok demektir.
Her çakal kalabalıkta güçlüdür. Aslanlar ise her zaman yalnız güçlüdür.
İnsan bir kere yara almaya görsün. En basit gölgeyi bile ardından gelen bir hançer zanneder.
Bazı şeyler üzülmeye değmez. Hayatı olduğu gibi kabul et yeter.
Aşk kadına yakışır. Adam gibi sevmek adama.
Sevdiklerimiz üzülmesin diye haklı olduğumuz yerde susmuşluğumuz çoktur.
Delikanlıyım diye zannedenler belindeki silaha değil. İçlerindeki yüreğe güvenmelidir.
Hani haklıyız ya yine de sen haklı ol. Sevdiklerimiz mutlu olsun yeter.
Yola tek çıktım. Arada yolda bana katılanlar oldu. Kimisi yürümeye devam etti, kimisi hızımıza yetişemedi.
Kimseyi yolda bırakmam ama onlarında hızıma yetişmeleri lazım.
Hayatı başkalarının kuralları ile yaşarsan ezik olursun. Ancak kendi kurallarını koyarsan o zaman kral olursun.
İnsanlar bizim durumlarımızı değil adamlığımızı beğeniyor.
Hiçbir zaman modası geçmeyen tek giysi kefendir. Yüzyıllardır hala çok popüler.
Bir kadına hem arkadaş hem eş ol. O zaman onu etmek için çok çaba harcamana gerek kalmaz.
Sevmekten anlamayan bile aşk acısından bahseder oldu.
Hayatta hiçbir isteğimiz yerine gelmese dahi biz şükretmeyi hep bildik.
Arkamızdan konuşanları bir gün yüz yüze çay içmeye de bekleriz.
Serseri dediğin adamlarında bir kalbi var. Sen hanımefendi gibi büyümüş olabilirsin ama o adamların da bir onuru var.
Biz senin gibi ışıltılı gecelerin züppesi değil, isyankâr sokakların çilekeş evlatlarıyız.
Beni terk ettiğin gün katilimi tanıma fırsatı verdin. Bakalım hangi boş yürekte kim vurduya gideceksin.
Gecenin bir yarısında uykusunu bölüp bir paket sigara içen insana ne derdin var diye sorulmaz.
Benim sevdam sana ağır gelir güzelim. Sen ışıltılı gecelere layıksın. Benim karanlık sevdamda boğulursun sen.
Herkes her gördüğüne âşık oluyor. Sevdasına sahip çıkan o koca yürekli insanlar nerede?
Ben senin defterini düreli çok oldu. Muhasebe defterini tutmama gerek yok artık.
İçime attıklarım benden ağır.
Kapı yerine anlayış gösterirsen böyle olur.
Adam olamıyorsan kestir bacım ol.
Bensiz bir ömür boyu geçir müsait bi yerine.
Lades bitti! Artık aklımda değilsin.
Su kadar aziz olanlar su kadar ucuz olanlar var.
Adam olmayana düşman bile olmam.
Sebeplerimi bilmiyorsan seçimlerimi yargılama.
Kapattık kardeşim. Artık sevmiyoruz!
Koyduysa sana yokluğum işte o zaman mutluyum.
Yolu doğru olanın yükü ağır olurmuş.
Ben adam yerine koyuyorum o yerini beğenmiyor.
Bugün de bitti gram akıllandık mı hayır!
Yemine gerek görmeyecek kadar sözlerine sadık ol.
Hayat bazen her şeyi s.kt.r edince güzel.
Benim duygularım oyuncak değil sen fazla çocuksun.
Reçetene yol yazdım istediğin kadar alırsın.
Sabırdan sonra söylenen söz ağır olur. Söyletmeyin!
İhanetin telafisi kahpeliğin bahanesi olmaz.
Hadi kaldır kadehi varsa şerefine yoksa gidişine içelim.
Gelecekten bahsedenlerin gidişine hastayım.
Kral olsan ne yazar senin de gideceğin 2 metre mezar.
Sokak lambası gibisin kime yandığın belirsiz.
Zoruna gittiğini duydum. Güzel yer ben de gitmiştim.
Her şeyi bilmene gerek yok haddini bil yeter.
Benim duygularım oyuncak değil, sen fazla çocuksun!
Senin karakterin oturmamış, biraz çömelmiş.
Kırmaya kalktığın kişi seni iki dakikada paramparça eder.
Başka biri olmaya çalışmak kendinizi harcamaktır.
Gölgene lafım yok o da seni adam sanıp peşinden geliyor.
Reçetene ‘yol’ yazıyorum istediğin kadar alabilirsin!
Kimseyi küçük görme noktada küçüktür ama cümleyi bitirir!
Acını içinde tut Allah bilsin. Başkası bilirse acın büyür.
Gözümden akan yaşlar değerimi bilmeyenlere sadakam olsun!
Ben insanları hak ettiği yerde bırakırım. Yarı yolda değil.
Bana takıl hayatın renklensin fazla takılma gökkuşağına dönersin.
Hayata baktığın pencereden düşmen dileğiyle hoşça kal!
Gölgene diyecek lafım yok oda seni adam sanıp peşinden geliyor.
Laf olsun diye konuşmuyorum ki konuşuyorum laf oluyor.
Unutma senin küle çevirdiğin kalbe bir başkası üfleyerek can verir.
Bazı insan girdiğinde odayı aydınlatır bazısı da çıktığında.
Kısa mesajda bile 160 tane karakter var ama sende 1 tane bile yok!
Yaptıklarıyla küçülenler laflarıyla büyüdüklerini sanmasın.
Her insan kendine yakışanı yapar. Çünkü kalite asla tesadüf değildir.
Ben seni kalbin atsın diye sevdim. G.tün kalsın diye değil!
Yanıltmasın seni melek bakışlar bazen şeytan bile beni ayakta alkışlar.
Zincire vurulmuş küfürlerimin kilidiyle oynuyorsun, yapma!
Hiçbir zaman doğru insan çıkmaz karşına. Ya zaman yanlıştır ya da insan.
Ayrılık kolaysa senin için el sallamakta zor değil benim için!
İnsanlar da fotoğraf gibidir. Ne kadar büyütürsen o kadar düşüyor kalitesi.
Yürekli bir kadının başı yüreksiz bir erkeğin omuzuna ağır gelir.
Canın yana yana öğrenirsin zamanla kime ne kadar değer vermen gerektiğini.
Ne kimsenin köpeği olduk ne de başkasının köpeğiyle muhatap olduk.
Suskunluğum soylu bir meydan okumadır ama karaktersiz olanda işe yaramaz!
Gidenin arkasından diz çökmeyin cenaze namazında secdeye varılmaz!
Anladım ki birçok insan vücudunun su ihtiyacını tükürdüğünü yalayarak gideriyor.
Deli gibi severek aklını almalısın kadının. Yarı yolda bırakıp ahını değil.
Elinden geleni yaptıktan sonra sıra ayağından geleni yapmakta: Gitmek gibi mesela…
Aradığınız kişiye ulaşamıyorsanız sorun hatlarda değil menfaatlerdedir.
Oralarda benden yok bir düşünsen anlarsın. Buralarda senden çok var görsen şaşarsın.
Bazılarının yalanlarının ulaştığı yerlere bizim hayallerimiz bile ulaşamıyor!
Baş olanlar övünmesin ne gelirse başa gelir dizler yere değer amma baş dönerse taşa gelir.
Sana değer verip aşkı bulacağıma X’e değer veririm Y’yi bulurum daha iyi.
Kişiliğinde şeref yoksa eğer ne kadar başın dik yürürsen yürü gökyüzü dahi yüzüne tükürür.
Ölmeyi çoktan göze aldım ama yanımda kimleri götüreceğimi düşünüyorum.
Ben bana inananı hiç yarı yolda bırakmadım! Yarı yolda bırakanı da bir daha adam yerine koymadım.
Kusura bakma canım tek kişilik benim yanım. Sen yüreğindeki kalabalıkla benim yanına sığamazsın!
İş işten geçti. Şu saatten sonra sende tufan kopsa bende bir çöp yerini değiştirmez.
Limanı da gemiyi de yaktık. Gelecek olan kalamayacağını bilerek gelsin.
Herkes kalbinin ekmeğini yesin diyeceğim de aç kalacaksın ondan çekiniyorum.
Yanlış yollara sapmak yeri yollar öğretir.
Yangın görsen aklın çıkacak ama sorsak ateşin kendisisin!
Kaybedeceksem de iyi niyetimden kaybedeyim. Varsın insanlık ölmesin.
Hedefinde kalite varsa bir gün bir yerde mutlaka karşılaşırız.
Varlığımın kıymeti bilinmeyen yeri yokluğumla terbiye ederim. Sıkıntı yok!
Seni paramla satın alırım dediysem zenginlikten değil, ucuzluğundan.
Bu kadar oyunun sende olup piyangonun sana çıkmaması da ilginç.
Öyle bir insan ol ki düşmanın bile sen öldüğünde ağlasın.
Ağır Kapak Laflar için tıklayın.
Gözümde küçüklen insanlarla büyük hesap kurmam ben.
Arkamdan konuştuğunuz sürece arkamda kalacaksınız.
Duydum ki dedikodumu yapıyormuşsun. Konuş da şanım yürüsün!
İstersem çare bulurdum, bahane değil.
Düşmanım olman için bile bir duruşun olması lazım.
Kimseye kendimi tanıtmak gibi bir derdim yok! Hakkımda söylenenden fazlasını yaptığımı bilin size yeter.
Sahne senin oyununa devam et. Roller bana geçmesin ona dua et.
.
Demek ki neymiş? Tek kahpe Bizans değilmiş!
Canım sendeki hata kullanıcı hatası değil, doğuştan karakter yetmezliği.
En Ağır Sözler
Herkes hamurunun gereğini yapar! Sen de yakışanı yaptın haklısın.
Kimileri girişiyle hayatınıza yön verir kimileri de gidişiyle. Bir yerde nasıl intiba bıraktığınızı bilmek için nasıl uğurlandığınıza bakın.
Hadi Sebastian! Bugünde varken yoklara kalksın kadehler!
Ölümden sonrası varsa senden sonrası hayli hayli olacak!
Çok konuşarak bir şey olsaydı, ormanın kralı aslan değil papağan olurdu!
Kimse senin gibi olmadı değil! Ben kimseye o şansı vermedim!
Ben sana kızgın değilim, kırgın değilim, dargın değilim. Ben sana hiçbir şeyim!
Şu saatten sonra ulaşılmaz olduğundan değil, uğraşılmaz olduğundan savaşmam senin için!
Ununa sözüm yok. Eleğini astığın duvar yıkılsın!
Fragmanlar bitti şimdi filmi izleme zamanı.
Fazla üsteledik bazı şeyler için. Çok fazla kıymet verdik. Çok önemsedi insanlar kendini. Orda yanlış yaptık.
Önceden hayalimdin şimdi anım oldun!
Bu şehirde çok silah patladı fakat ben bir tek sana vuruldum.
.
Dürüstlüğün altına her yürek girer fakat sadece karakteri olan kaldırabilir.
Sürekli eksik olan bir süre sonra gerekli de olmaz!
Anne karnında 9 ayda 52 cm uzayan sen, 23 senede 1 metre uzamayı nasıl başardın?
İnsanlar seninle konuşmaya seviyelerinin yetmeyeceğini anladıkları yerde arkandan konuşurlar! Dert etme!
Kendini ne kadar büyük gördüğün önemli değil! Gözümün gördüğü kadar değerin.
İnsanlara bir iyiliği düzenli olarak yapınca onu senin görevin sanıyorlar! Muazzam bir nankörlük çeşidi!
Nerde duracağını bildikten sonra, ne bildiğinin çok bir önemi kalmaz.
Umudunu yitirme tıp ilerliyor. Karakter nakli de yapabilirler belki!
Ben yalnızken anladım kıymet verdiklerimin kıymetsizliğini!
Senlik bir durum yok! Küçük hesaplar peşinde koşmuyorum!
Anlamlı Ağır Sözler
Değil ellerini, kalbini bile sürmemeliydin başka tenlere.
Kim nasıl isterse öyle yaşamalı hayatta. Ne istediğinden eksik ne de istediğinden fazla. Hep ayarında olmalı bazı şeyler. Ne bir sevgili eksik ne bir sevgili fazla…
Kalbimin ağrıyan yerlerinden zorla çıkıp nefes alabiliyorum ben bu hayatta. Yaşama hevesim, tutunma çabam kalmadı artık. En olmayacak gecelerden kaçıp sığınıyorum sana, masum tenin neden bu kadar ağır geliyor bana?
En büyük yalanlardan daha büyüktü belki de dışarıya gösterdiğim masum yüzüm, masum tenim. Ben sandığın kadar masum değilim sevgilim. Beş adam öldü bu tende. Her birinin eli dokundu ayrı ayrı yüzüme, her biri ayrı kokladı boynumu, göğsümü. Her biri tek tek attı bu kalbin içinde. Ben beş adam büyüttüm senden ayrı bu tende.
Ellerimdeki yorgunluğu görebiliyor musun? Nasıl kırgın, nasıl titrek… Bir kere dokunsan belki yeniden benimle yaşamaya devam edecekler ve bir kere bıraktın mı kaldığı yerden yaşlanmaya devam edecekler. Bırakacaksan dokunma, dokunacaksan da bırakma beni. Ben bırakılmaya değil, dokunulmaya ihtiyaç duyan aç bir kediyim.
Ölen birini nasıl diriltebilirsin diye sordum ona bu gece… Uzun ve usul usul baktı büyümüş gözbebeklerimin içine. Sigarasından bir nefes aldı ve gözlerini hiç kırpmadan yorgun ve ciddi bir ses tonuyla bana şu cümleleri tekrarladı; İsrafil’in Sur’a üflediği gün yanında yalnızca ben olacağım.
Göğsüne başımı gömüp saklanmak istediğim bir adam var. O kadar çok saklanmak istiyorum ki ben o göğsün içinde bir daha dünya benim yüzümü görmesin. Öyle bir saklanayım ki o delikte, bir daha insanlar beni tanımasın. Ben öyle yok olayım ki o göğüste; hiçbir insan evladı beni insandan saymasın. Kaybolayım ve boşluğa karışayım. O göğüs benim mezarım, beni saran o kollar toprağım olsun.
Ölmeyi ne kadar çok isteyebilirse bir yaşayan, o kadar çok istiyorum. Nefesim kesilsin, gözlerim bir daha açılmasın, kalbim atmak için çırpınmasın, damarımda kan dolaşmasın, nabzım bir daha hayata yaklaşmasın. Ben bu gece bu odada ölü bulunmak istiyorum hatta mümkünse hiç kimse de bulmasın. Uzanayım kalayım olduğum yere ve bir daha kalkışım olmasın.
Günler önce yaşadığım tatlı heyecan yerini karanlık geceye bırakırken anladım; ellerinin ne kadar kirli olduğunu hava kararınca anlatmaya başlayacaksın.
Ağır kapak sözleri paylaştığımız yazımızın sonuna geldik.